Tarih 01/01/2010'u gösteriyor. Bu tarihte arıda böyle yavru var, maaşallah... Allah sonunu hayretsin. Bu durum insanı korkutuyor. Sıcak giden havalar, polen bol, ardından bol yavru ancak; kışın ortasındayız. Ya birden hava bozar ve 15-20 gün açmaz ise... Bunun acı tecrübesini geçen yıl yaşadık. Arı yavruyu beslemek zorunda, kovan içindeki ısıyı yüksek tutmak zorunda, bu maksimum bal tüketimi demek... Karar verdim her kovana 1-2 kg kek koymaya.

Bu da son dalak. Balın rengi çok açık. Çilek çiçeğinden almış. Bunu da kendim yiyeceğim. Hep satacak değiliz ya :)

Arılarımın yeni yeri... Kışlık yatak. Mayıs başına kadar buradan kalkmam.

İki kovan üçer çıta idi. Kışı muhtemelen sağlam çıkarırlardı. Ancak riske ne gerekvar. İki kovanın da analarının boğazını sıktım (bu biraz canice gelebilir ancak daha verimli olacağı kesin) Arıları yan kovanlarla birleştirdim. Koku falan da kullanmadım. Yaptığım kontrolde hiç arı ölüsü görmedim. Ancak arının keyfi yerindeydi ve birbirini kırmadı.

Arıları kışlık yatağına cuma günü 20 Kasım 2009 da indirdim. Arıda kapalı yavru, larva ve günlük yumurta var. Bu gün arıları kontrol ettim. Polen ve bal gelimi güzel. Arı yavruyu arttıracağa benziyor. Günlerde bahardan kalma gibi...

Bu da benim kovanlardan bir görüntü. Zeki hocamla 150 m kadar bir mesafemiz var.Dağ çileği çiçeği bal ve polen veriyor. Hava biraz sert olsa da arı çama çalışıyor. Kovan içinde az da olsa kapalı yavru ve larva var. Hava serin olduğu için günlük yumurta kontrolü yapamadım.

Videonun çekildiği tarih 14 Kasım 2009 yer Osmanlar köyü, hava 17-18 derece... Zeki hocam son bal hasadını yapıyor. Arılar çamda iyice nufus kaybetti. Bu sağıma sıkıştırma sağımı diyebiliriz her kovandan bir petek alınıyor.