4 Ağustos 2010 Çarşamba

Asırlık bir çınar


Kamberler'den Canlı'ya inerken Balcılar üzerinden geçtik. Kamberler Köyü ile Balcılar köyü arasında bir yerde bu ağaç dikkatimizi çekti.

Arılarımız çamda



30/07/2010 tarihinde saat 05:30 da arılarımızı Kemalpaşa Kamberler köyüne indirdik. Uşaktan Burdur'a giderken bir kovanım boğulmuştu. Bu nedenle İzmir'e gelirken havalandırmaya çok önem verdik. Güçlü kovanların ara kapaklarını alarak araya soğan çuvallarını zımbaladık. Bir çok arıcı yetersiz havalandırma nedeniyle nakliye esnasında güçlü kolonilerini zayi ediyor.
Çam bal vermeye başladı ancak istenilen yüksek verim yok.

28 Haziran 2010 Pazartesi

Anason çiçekleri ve arılar. Orhanlı Köyü/Yeşilova/Burdur

31 Mayıs 2010 Pazartesi

Tavşanak çiçekleri açtı. Arı güzel polen topluyor.

Yerkekiği

Yer kekiğinden bal alan arı... Son bir haftadır verim yükseldi arılarımız petek örmeye başladı.

18 Mayıs 2010 Salı

Mustafa ağabeyin karakovanlarını fenni kovana aktardık. Mustafa abi namı diğer Beşbeş. Yer Uşak...

Karakovan

Petekler çıtalara bağlanmak için kesiliyor. Arı gayet sakindi.
Karakovandan fenni kovana arı aktarmak.

16 Mayıs 2010 Pazar

Meşe Akar Yaptı

Yer Uşak... 15/05/2010 arı meşeden güzel bal aldı. Akşamı yağmur yağdı ve ertesi gün arı meşeye konmadı.

1 Mayıs 2010 Cumartesi

Yerinde yeller esiyor.


Bu da oldu sonunda... Şimdiye kadar hiç arım çalınmamıştı. Sekiz çıtalık bir arıyı götürmüşler. Kovanın yerinde yeller esiyor. Ey! hırsız ben yapacağımı bilirim. Ne yapacağım ki... Nasrettin hocanın hesap bu iş...

27 Nisan 2010 Salı

Keşif gezisinden Tekrar Dene çıktı.

Uşak'a vardık. 2007 yılında Kaşbelen köyüne arı koymuştum.(Arı yeri Uşak merkeze 3-4km mesafede) Uşak merkezde de arılar için bahar tam manasıyla gelmemiş. Ağaçlar çiçek açmış ve geçmiş olsa da kır çiçekleri tam manası ile canlanmamış. Uşaktan İzmir istikametine devam ettik. Güneli diye bir köye girdik. Müthiş bir bitki örtüsü... Arıyı buraya indirmeye karar verdik. Burasının rakımı Uşak'tan az ve bitki boyu olarak Uşakla arasında çok fark var. Akşam olmak üzereydi ve resimleme işi ile uğraşmadım. Köyün muhtarı ile görüştük. Vatandaş bizim arı koymamıza pek sıcak bakmadı. Tipimizi beğenmedi galiba... İki arıcıya söz vermişmiş... Kardeşim o köyün arazisi 3 bin kovan arıyı besler. Neyse muhtara biraz kızdık ama her şeyde bir hayır vardır düşüncesi içinde İzmir'e döndük. Eve geldiğimde saat 22:30 du. 800 km yoldan sonra yorgunluğu sormayın. Hafta sonu tekrar Uşak yolu görünüyor. Arı konacak yerin iyi test edilmesi gerekir. Kaşbelen köyüne bir daha bakacağız...

Afyon (haşhaş)


Afyon tarlası... Çiçek açmasına bir kaç hafta var. Arının bol polen aldığı bir bitki...

Ballıbaba




Yola devam ediyoruz. Çardak'tan Kaklık... Kaklıktan Çivril istikametine döndük. Sonra Sivaslı'dan geçtik. Sivaslı ile Uşak arasında tarladaki ballıbabaları görmemle arabayı durutmam bir oldu. Etrafta hiç arı kovanı göremesek de çiçeklerde arı vardı.

Yeşilova'ya daha bahar gelmemiş.(Rakım 1100 m) Yani arılar için şuan uygun değil. Ekinler dört parmak boyunda... Bir arkadaşın arısını açtık hayvan aç. Denizli Çardak 45km mesafede... Aradan yol var. Çardak'a devam ediyoruz. Çardak'tan önce Çaltı Köyü'nden geçiyoruz. Bu resmi çaltı köyünde çektim. Turp otuna benzeyen bir bitki.. Turpotu gillerden olsa gerek...

Yayla yolları göründü.


Artık izmir'de sona yaklaşıyoruz. Taze baharlara çıkmak lazım. 24/04/2010 saat 06:00 İzmir'den Yeşilova istikametine hareket ediyoruz. Yanımda Abdullah ve Sadık abiler var.300km sonra Yeşilova'ya ulaşıyoruz. Yeşilova'ya 15km kala Salda Beli'nde durup Salda Gölü'nü resimliyorum. Rakım 1280m...

Yılın en büyük dalağı



Bu kovanda yogun bir arı nufusu vardı. Yeni ana verdiğim ve güçlü kovan yatağına koyduğum kovanlardan biri.. Uzun süredir anayı sıkıyorlardı. Ana serbest kalıp yumurta atmaya başlayınca iki tane büyük dalağı dikmiş. Güçlü kovan yerine koyduğum yeni analı 4 kovandan ikisi ana kaybetti ikisi yumurtaya başladı.

17 Nisan 2010 Cumartesi

Oğul videosu

Bir uğultu başladı. Başımı kaldırdım. Bir oğul uçuşuyor. Ağzı önceden açık kalan bir kovana girmeye başladı. Küçük bir oğul... Hafif kabarmış bir petek koydum. İki gün sonra kontrol ettiğimde; dalak yapmıştı bir petek daha verdim. Arı nufusu yaklaşık bir buçuk çıta kadar. Nerden geldi bilmiyorum. Benim bölmelerden çıkma ihtimali de var dışardan gelme durumuda... Çekim 14/04/2010 tarihinde yapıldı.

14 Nisan 2010 Çarşamba

Yapılan yanlışlar doğruları öğretiyor.

10 Nisan'da yeni analara verilen takviye baskın geldi. Analar serbest değil. Anayı sıkıyorlar. Ana serbest olmadığı için yumurta atamıyor yumurta atamayınca da ana yüsükleri oluşmuş. Üç dört gün daha bekleyeceğim. Bakalım kim öle kim kala...
Edinilen tecrübe;
1- Verilen takviye ananın olduğu koloniden daha fazla olmayacak.
2- Birleştirme esnasında ana kafese alınabilir.
3- Bir deneme yapıyorsan bunu dört kolonide birden deneme :) Bir kolonide dene sonuçlarına göre yeni uygulamalar yap!
4- Yeni anayı güçlü bir koloninin yatağına koymak pek uygun değilmiş. Tarlacılar yeni analı kolonide müthiş bir nufus yaptılar. Ananın kendi işçileri anayı kıskandıkları için bırakmıyorlar. Anayı sıkma sebebleri öldürme amaçlı olsa dakikasında işini bitirirlerdi. Ana 4 gündür yaşadığına göre anayı koruma amaçlı sıkıyorlar.
5- yerinden edilen güçlü koloniler kontrolüm altında ertesi gün peteklerin bir kısmını silkerek içerde oluşan boşluğu giderdim. Bu yapılmasa tarlacılarını diğer kovana kaptıran güçlü kovan sıkıntı yaşayabilirdi.

Sonuç: Şimdiki aklım olsa bu uygulamayı yapmazdım. Her yanlış beraberinde doğruları da öğretiyor. Artık takviyeler birer çıta olarak yapılacak. Daha önce birer çıta takviye verdiğim başka 2010 model analar bu sıkıntıyı yaşamadı.

12 Nisan 2010 Pazartesi

10 Nisan 2010 Cumartesi

Deve dikeni


Deve dikenleri açtı.

Dalak


Bu da ruşetteki dalak. Ruşetlerde rüştünü ispatlamış 5 tane 2010 ana var. Büyük kovana alımayı bekliyorlar.Uygun bir zamanda onları da aktarmak lazım. Yeterli işçi arıya sahip olmayan bir ana ne yaparki... Ordusu olmayan komutan gibi...

Bakmazsan böyle olur.


Dört göze bölünmüş büyük kovanın her gözünde bir çıta arı ve yumurtlamayı bekleyen yeni ana vardı. 15 günü geçik bir süre dokunmayınca çıtanın yanındaki yemliğe resimdeki çalışmayı yapmışlar. Bu koloniyi büyük kovana aldım. Dalağı en başa yerleştirdim. Yanına iki tane de kapalı yavrulu arılı çıta takviyesi yaptım. Koku kullanmadım. Koku yerine perizin kullandım. Hem varroa mücadelesi hem koku oldu.
Oğula meyletme durumu olan kattaki bir kovanın yatağına bu kovanı yerleştirdim.Kattaki kovanı da 5-6 metre uzağa taşıdım. Böylece yeni anaya tarlacı takviyesi de oldu. Yeni anayı öldürmezseler, güçlü bir koloni oluştu.
Yukarıda anlattığım çalışmayı 4 tane yeni analı kovana uyguladım. Hadi hayırlısı...

2010 model ananın eseri


Ruşet kovandaki yavru gözleri kapandı.

3 Nisan 2010 Cumartesi


Bir çıta arı silkeledim içine... Silkelemeden bir çıta da sığıyor içine çıtanın iki taradından iki parça konraplak konup arı çıkışı engelleniyor. Kutudaki arıları 3,5km mesafedeki 2 çıtalık 2010 model anaya verdim. Telin dışından biraz da şurup püskürttüm. kutuyu açana kadar aç kalmasınlar.


Arı birleştirme aparatı. Demet hanımın bloğundan esinlendim. O kese şeklinde plastik telden yapmış. Ben de metalden kutu şeklinde yaptım.

2 Nisan 2010 Cuma

Video tarihi 30/03/2010, çam ağaçlarından dökülen tırtıllar bir konvoy oluşturmuşlar.

Tırtıl Konvoyu


Öndeki lider olsa gerek peşine takıldıklarına göre...

Kiraz Çiçeği


Arılar için zengin bir besin kaynağı...

27 Mart 2010 Cumartesi

Arılar siyahı niye sevmezler?


Enjektörle ana üretim kovanının peteklerini silkeledim. Eskiden kalma bir ana yüsüğü var mı diye... Arılarda saldırıya geçti tabi. Anasız kovanlar hırçın oluyor. Fotoğraf makinesinin kabına saldırıyorlar. Renk de siyah olunca... Arıların siyahı sevmemesinin bilimsel bir açıklaması var mıdır?

Enjektörlerdeki gözler kapandı. Dört tane sağlam var. Toplam 11-12 tane larva almıştık. Enjektörün pistonunu çok uca ittiğim için gözlerin çoğu yere düşmüş. İşin acemisi olunca böyle oluyor. Resimde de görüldüğü gibi 3 tane yüsügün etrafını büyükçe örmüşler. Birini elime aldım iyice kontrol ettim sıkıntı yok yüsük sağlam. Geçmiş yıllarda da yaptığım larva transferlerinde bu şekil görüntüler oluşmuştu. Arılar yüsüğün etrafını neden bu şekilde büyütüyorlar bilmiyorum. Daha korunaklı hale mi getirmek istiyorlar acaba? Ali Abi siz ne diyorsunuz bu duruma? Size sordum bu işin ustası sizsiniz.

Bu kovan 25/03/2010 tarihinde 10 çıta idi. Nufus taşıyordu. Ben de kata iki tane kaparmış petek koydum. Benim koyduğum iki çıta yeterli gelmemiş ki yanına bir de dalak sallamış.

26 Mart 2010 Cuma

2010 model ana ve yumurtaları



Hele şükür bugün yanımda kameramanım vardı. Serkan hocam sağolsun çekimleri yaptı.
Saat 15:30 (26/03/2010) maskesiz ruşeti açıyorum. Dünkü dalak biraz daha büyümüş. Fazlaca şova gerek yok; ben maskemi giyeyim. Körükte yakmadık. Bu arıların şakası yok:)

25 Mart 2010 Perşembe



Resimler 24/03/2010 tarihinde çekildi. Arı nufusları çok kalabalık. KOvanlar tamamen doldu. Sıkışmasın diye kat atmıştım. Ancak nufuslar o kadar kalabalık olmasına rağmen artık arı petek örmeyi bıraktı. Bal ve polen gelimimi zayıf? Hayır. Hatta verim çok yüksek bal da bolen de çok güzel.
Analar mı verimsiz? Buna da hayır tamamı 2009 ve yavru atışları mükemmel.
O zaman sorun ne diyeceksiniz.
Sorun yok. Arılarım Muğla ırkı ve olması gerektiği şekilde davranıyorlar.
Yarısı oğula yatmış durumda... Petek ördüre bilmek için anaarıları 4 ya da 3 er çıta ile 4 km mesafeli başka bir yere naklettim. On çıta petek örmeyen arılar tekrar petek örmeye başlayacak.
Bölmelerin de bakacağız çaresine.
Bu gün ruşetlerden birini kontrol ettim. On çıta petek örmüyor ama bir avuç arı dalak yapmış. Evet 2010 model ananın bir tanesi yumurtlamış. Sirkeyi de petekte gördüm. İnşaallah yarın resimlerini de çekeceğim.
Diğer ruşetleri kontrol edemedim ancak onlardan da yumurtaya geçen vardır. Hadi hayırlısı.

21 Mart 2010 Pazar


Larvalar anaarı olmaya hazır. Enjektörleri çıtaya yerleştirdim. 2-3 tanesine günlük yumurta aldım. Çeşit olsun.

Enjektör içindeki larvanın bulunduğu göz, enyektörün pistonu vasıtasıyla enjektörün ucuna doğru itiliyor.

Önce alınacak larva seçiliyor. Enjektörün keskin kenarıyla yavaşça larvanın olduğu göz kesiliyor.

2010 Model Anaarı


Daha yumurta atmaya başlamadı. 7-8 güne kadar yumurtlar diye düşünüyorum.

20 Mart 2010 Cumartesi

Enjektörle Anaarı üretimi




Metod, SAyın Ali ŞEKERLİ'ye aittir. Buradan kendisine çok teşekkür ediyorum. Malzemeyi hazırladım. Yarın bu metodu uygulayacağım. Ana üretimi için çok sağlıklı bir metod olduğunu düşünüyorum.

17 Mart 2010 Çarşamba

O bir bakire :)


Yeni doğan analardan biri... Resim 15/03/2010 tarihimde çekildi. Toplam 26 adet yeni doğmuş ana var. İnşaallah bunlardan 20 tanesi sağlıklı olarak çiftleşirse, 20 yeni koloni oluşacak. Erkek arı sıkıntısı yok oldukça bol erkek arı var. Çiftleşmede sıkıntı olmayacağını düşünüyorum.

14 Mart 2010 Pazar

Arıcı arkadaş


Emekli öğretmen Mehmet SAMANCI. Çadırını kurmuş arısını bekliyor. Yer Bayındır'ın Yeşilova Köyü.. Mehmet hocam Uşaklı...

Kovan içi stokları tükenmiş.


Resimde de görüldüğü gibi kovan içi stokları s.o.s veriyor. Şurup hazırladım yarın arıyı şuruplayacağım. Arı 4-5 gün hiç uçmasa kovanların büyük bir kısmı telef olur. Bu günlerde çok dikkatli olunmalı... Hava güzel gidiyor, sonra birden bozuyor.

Polen


Topladığım polen. Bir çok çiçek açmadığı için renk çeşidi az.
Videonun çekildiği gün olan 13/03/2010 tarihinde 14 kovandan 840gr polen aldım. Bir gün sonra 14 kovandan aldığım polen tartmadım ama 50gr gelmez. 14/03/2010 hava çok sertti ve arı pek çalışmıyordu. Anaların bir kısmı çıktı bölme kovanlara 1-2 çıta arı ile paylaştırdım. Daha çıkmayan analar var onlarıda kesip çıtalara bağladım. 15-16 mart itibariyle tüm analar doğmuş olur.

13 Mart 2010 Cumartesi

Ahlat (taşarmudu) çiçek açtı. Arı güzel konuyor.

7 Mart 2010 Pazar

Ana Üretim kovanları



Bu kovanlar standar kovan büyüklüğünde 3 ve 4 gözlü... Analar cuma ya da cumartesi doğar... Perşembe günü ana üretim kovanlarını birer çıta bu kovanlara alacağım. Sirkeli petekleri verdikten sonra hiç kontrol yapmadım kaç yüsük yaptılar bilmiyorum.

28 Şubat 2010 Pazar

Turp otları



Turp otlarının çiçekleri uzun süre devam ediyor. Yağmur yağdıkça alttan sürgün verip yeni çiçekler açıyor.

Günlük yumurtalı peteklerin alt kısımlarını kestim. Arı yüsükleri aşağı goğru rahatça uzatabilsin. Peteğin birini düz kestim. diğerini VV şeklinde... Hava soğuk olduğu için peteklerin resmini çekecek kadar petekleri bekletmedik. Kestikten sonra kalanları resimledim.

Ana yüsüklerini temizledim


Yedi gün önce anasız bıraktığım iki kovandaki ana yüsüklerini temizledim. Kovanlara günlük yumurtalı birer petek verdim.

Bu gün (28/02/2009) hava biraz soğuktu. Kuzeyden soğuk bir rüzgar esiyordu. Arı yine de güzel polen çekiyor.

Karıncalar


Her seferinde ara kapağı uzak bir yere silkeliyorum. Karıncalar çok inatçı... Ara kapağın üzerine yumurta bile atıyorlar.

21 Şubat 2010 Pazar


Yanındaki ahlat çiçek açmamış.

Ahlatın (yaban armut)şaşkını erkenden çiçek açmış. Etrafta çiçek açan başka ahlat görmedik.